whatsapp
whatsapp
whatsapp
whatsapp
×
darıca Bipolar Bozukluk

Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık)


     İki uçlu bozukluk  iki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Bu hastalık dönemlerinden bir tanesinde taşkınlık (mani), diğerinde ise çökkünlük (depresyon) bulunmaktadır.  Bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder. Hastalık dönemleri dışında ise hasta  tamamen normale dönebilmektedir. Bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte, hastalar düzelir.
Mani veya taşkınlık dönemi  hastanın aşırı coşkulu olduğu dönemdir. Bu dönemde hastada hareketlilikte artış,  kendini olduğundan çok daha yüksekte hissetme, büyüklük düşünceleri, düşüncelerin hastanın zihninde adeta yarışması, kendini aşırı enerjik hissetme, uyku gereksiniminde azalma, hatta uyku gereksinimini inkar etme, sonuçlarını düşünmeden heyecanlı veya eğlenceli faaliyetlere kalkışmak (çok fazla para harcama, aşırı hızlı araba kullanma),sinirlilikte artış,dini uğraşılarda artış  görülen belirtilere örnektir.
Depresyonda ise hastada mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, özgüvende azalma, değersizlik hissetme, abartılı suçluluk veya pişmanlık duyguları, eskiden zevk aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri, bedeninde nedeni açıklanamayan ağrılar ortaya çıkabilir.
İki uçlu bozukluk toplumda görülme sıklığı %2-3 civarındadır. 
Erkek kadın oranı eşittir ve ortalama başlangıç yaşı 20–25 arasındadır.
Hastalığın ortaya çıkma nedenleri arasında en önemli neden genetik yatkınlıktır ve ortalama olarak 2/3 oranında genetik nedenler sorumlu tutulmaktadır.
Nedenlerden bir diğeri ise beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin taşınmasında veya düzeylerinde ortaya çıkan değişikliklerdir ve beyinde iletiyi bozarak düşünce, bellek, öğrenme ve duygudurumun düzenlenmesini etkiler.
Stresli veya travmatik olaylar(ölüm,işini kaybetmek, doğum, taşınma gibi) iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir veya ilerleyen nedenleri tetikleyebilir.
     İki uçlu bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden birisi ise mevsimsellik göstermesidir. Mevsimsel özellik olarak hastalar  genellikle ilkbahar – yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yaşarken, sonbahar – kış aylarında ise çökkünlük, durgunluk yaşamaktadırlar.
Özellikle ilkbahardan yaz aylarına geçiş hastaların alevlenmesi açısından en riskli dönem gibi görünmektedir. Hastaların yaklaşık dörtte biri bu mevsimsel özellik nedeniyle ilkbaharın son günleri, yazın ilk günlerinde kötüleşirler. Hastalarda saldırganlık eğiliminde artma, öfke patlamaları, aşırı para harcama, taşkınlaşma gibi şikayetler görülebilir.

Bipolar Bozukluk Tedavisi


     İki uçlu bozukluğun tedavisinde ilaç tedavileri önem taşımaktadır. Hastalığın ilk on yılında  bir hastada görülen hastalık dönemi sayısı ortalama dörttür. İlk on yılın ardından, hastalık dönemleri arasında ortalama süre yaklaşık 1–2 yıldır. 
       Bozukluk tedavi edilmezse, ortalama bir mani dönemi birkaç ay sürebilir. 
Tedavi edilmeyen depresyon döneminin süresi ise en az 6 aydır. 
Hastalık dönemleri arasında birçok kişi normal duygudurumlarına döner. Kimileri ise çökkün veya durgun bir duygudurum içerisindedir. 
Birtakım kişilerin hastalık belirtileri arasında hiç ara olmazken, kimilerinde kısa süreli aralar görülebilir. Ama en çok görülen durum hastalığın ilk yıllarında hastalık dönemleri arasında süre uzun iken, ilerleyen yıllarda bu süre giderek kısalma eğilimi gösterir,
Her hastaya uygun bir tedavi programı hazırlanır. 
Bu tedavi programında ilaç tedavisi yanı sıra yaşamın düzene sokulması, kötü beslenme ve alkol – madde kullanım alışkanlıklarından uzaklaşma, pozitif düşünme ve davranma becerilerini geliştirme, stresle başa çıkma stratejilerini öğrenme, hastalığın seyri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olma bulunmaktadır.
İki uçlu bozukluğun tedavisinde hastalık dönemlerinin tedavi edilmesi kadar, hastanın yeniden hastalanmasını engellemek adına koruyucu tedavi de planlanmaktadır.
Hastalara günlük hayatları için bazı önerilerde bulunmak gerekebilmektedir:
• Arkadaşlarınız, aile bireyleri veya eşinizle (şayet varsa) rahatsızlığınızı paylaşın
• Mümkün olduğunca düzenli uyku uyuyun
• Çok az alkol tüketin veya hiç tüketmeyin. Uyuşturucudan uzak durun.
• İşte ve evde stresinizi azaltın.
• Düzenli beslenin.
• Düzenli egzersiz yapın.
• Nefes egzersizleri yapın.
• Öfke ve depresyon (çökkünlük) gibi duygularla teker teker başa çıkmayı öğrenin.
     Günlük rutinlerinizi belirlemenin size mutlaka yararı olacaktır. Bu sayede mani veya depresyon dönemlerini tetikleyen potansiyeli de ortadan kaldırmış olursunuz.
Hastalık dönemi öncesinde uyarıcı belirtileri fark etmek, erken müdahale açısından oldukça önemlidir. 
Bu mevsim geçişlerinde hastanın uyarıcı belirtilerini yakından takip etmelidir. Hasta  uyku düzenini korumalı, gece uykusuna özen göstermelidir. Günde sekiz saat uyumak kadar bu uykuyu gece almak da gereklidir. Hasta taşkınlaşmaya başladığı takdirde, hızla yakınlarına ve doktoruna ulaşmalıdır.Erken müdahale tedavi yanıtını arttırır.
Bu dönemde uyarıcı belirtiler arasında:
• Az uyuma veya uyumama isteği
• Etrafı rahatsız edecek davranışlarda bulunmak
• Çok sayıda düşüncenin zihinde uçuşması
• Aşırı konuşkanlık
• Kolayca heyecanlanmak veya huzursuz hissetmek
• Çok para harcamak gibi belirtiler bulunmaktadır.

Hızlı Randevu